Harika harika harika
Sorunu sor hemen cevaplansın.
harika harika harika teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- harika
- (Argo) awesome">(Argo) awesome
- harika
- that's great
- harika
- beautiful
Isn't it a beautiful day for a picnic?
-Piknik için harika bir gün, değil mi?
This catterpillar will turn into a beautiful butterfly.
-Bu tırtıl harika bir kelebeğe dönüşecek.
- harika
- old
How wonderful were the good old days.
-Eski güzel günler ne kadar harikaydı.
When I was 10 years old, I thought that when I would be 16, my life would be cool.
-On yaşındayken, ne zaman on altı yaşımda olacağımı, hayatımın harika olacağını düşünürdüm.
- harika
- cool
Don't you think it's cool?
-Bunun harika olduğunu düşünmüyor musun?
I thought it was cool.
-Onun harika olduğunu düşündüm.
- harika
- great
I've got some great ideas but I need money.
-Birkaç harika fikrim var ama paraya ihtiyâcım var.
I finally came up with a great idea.
-Sonunda harika bir çözüm buldum.
- harika
- gorgeous
Even ill she looks gorgeous.
-O hasta olsa bile harika görünüyor.
Isn't her ring gorgeous?
-Yüzüğü harika değil mi?
- harika
- wonder, miracle; wonderful, fantastic, great, superb, marvellous, beautiful, dreamy, smashing, lovely, tremendous, terrific, gorgeous, sensational, fabulous, heavenly, divine
- harika
- groovy
- harika
- perfect
- harika
- incredible
You did an incredible job.
-Harika bir iş yaptın.
- harika
- (Argo) beauty">(Argo) beauty
- harika
- fabulous
I hope you're having a fabulous day and we need to celebrate our birthdays together soon!
-Harika bir gün yaşadığınızı umuyorum ve yakında birlikte doğum günlerimizi kutlamamız gerekiyor!
We spent a fabulous day in the woods.
-Ormanda harika bir gün geçirdik.
- harika bir biçimde
- awesomely
- harika!
- (Konuşma Dili) deal
- harika
- (Argo) pretty spiffy
- harika
- (Argo) ripper">(Argo) ripper
- harika
- (Konuşma Dili) top hole
- harika
- it is incredible
- harika
- far-out
- harika
- marvel
In the Picasso Museum in Paris, there are marvelous paintings and drawings!
-Paris'teki Picasso Müzesinde harika tablolar ve resimler var.
She has a marvelous sense of humor.
-Onun harika bir mizah anlayaşı vardır.
- harika
- masterpiece
- harika
- (Argo) kickass">(Argo) kickass
- harika
- (Konuşma Dili) bang up
- harika
- (Argo) spiffy">(Argo) spiffy
- harika
- swell
- harika
- top-flight
- harika
- dandy
- harika
- (Argo) grouse">(Argo) grouse
- harika
- goodie
- harika
- (Argo) mickey mouse
- harika
- tremendous
- harika
- questioning
- harika
- smart
- harika
- (deyim) take the cake
- harika
- that's cool
- harika
- (Argo) bad">(Argo) bad
- harika
- (Argo) bonzer">(Argo) bonzer
- harika
- portent
- harika
- magnificent
- harika
- (Argo) corker">(Argo) corker
- harika
- breathtaking
- harika
- dreamy
- harika
- superb
You've done a superb job.
-Harika bir iş yaptın.
- harika
- splendid
Tom did a splendid job.
-Tom harika bir iş yaptı.
- harika
- (Argo) badder">(Argo) badder
- harika bir biçimde
- tremendously
- harika görünüyorsun
- you look great
- harika çocuk
- (deyim) golden boy
- harika!
- (Argo) ace!">(Argo) ace!
- harika
- prodigy
Tom is a child prodigy.
-Tom harika bir çocuk.
- harika
- wonderful
I've never seen such a wonderful sunset.
-Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.
Have you seen such a wonderful movie before?
-Daha önce böyle harika bir film izlediniz mi?
- Harika
- (isim) Wonder, miracle; fire
- Harika!
- Great!, Wow!
- harika
- wonderful, marvelous, fantastic
- harika
- scrumptious
- harika
- divine
- harika
- far out
- harika
- no mean
- harika
- whizz
- harika
- ripping
- harika
- keen
- harika
- yum yum
- harika
- yummy
- harika
- marvellous
I don't know what it was, but it was marvellous!
-Onun ne olduğunu bilmiyordum ama harikaydı!
I love living in this marvellous town.
-Bu kadar harika bir kentte yaşamayı seviyorum.
- harika
- phenomenon
- harika
- fantastic
Tom is a fantastic singer.
-Tom harika bir şarkıcı.
We saw Mac make a fantastic shot.
-Mac'in harika bir vuruş yaptığını gördük
- harika
- jolly good
- harika
- prodigious
- harika
- bully
- harika
- fantastical
- harika
- marvelous
I had a marvelous time.
-Harika bir zaman geçirdim.
You've done a marvelous thing.
-Harika bir şey yaptın.
- harika
- wonderful, marvelous, miraculous, extraordinary
- harika
- in the groove
- harika
- wonder
I've never seen such a wonderful sunset.
-Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.
Thank you for the wonderful gift.
-Harika hediye için teşekkürler.
- harika
- immense
- harika
- wonder, marvel, miracle
- harika
- miracle
For children, this world is full of wonders and miracles.
-Çocuklar için, bu dünya harikalar ve mucizelerle doludur.
- harika
- corking
- harika
- phenomenal
I really do feel phenomenal now.
-Şu an gerçekten harika hissediyorum.
- harika bir şey
- wanderful affair
- harika insan
- pippin
- harika zaman geçiriyorum
- i'm having a hell of a time
- harika zaman geçirmek
- (Argo) have a hell of a time
- harika çocuk
- wonder child
- harika çocuk
- prodigy infant
- harika çocuk
- child prodigy
- harika çocuk
- whizz kid
- harika çocuk
- boy wonder
- harika çocuk
- whiz kid
- harika çocuk
- infant prodigy
- harika çocuk
- infant phenomenon
- harika şekilde
- wondrously
- harika şey
- miracle
- harika şey
- stunner
- harika şey
- pippin
- harika şey
- hot stuff
- harika şey
- a perfect dream
- harika şey
- groove
- harika şeyler
- (Konuşma Dili) flowing with milk and honey
- yedi harika
- the Seven Wonders of the World
İlgili Terimler
harika harika harika teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- HARÎKA
- (Osmanlı Dönemi) Acı, sızı
- HARÎKA
- (Osmanlı Dönemi) Bulâmaç. Yulaf lâpası
- HÂRİKA
- (Osmanlı Dönemi) İmkânların üstünde olan şey, hayret uyandıran, hayranlık vren. Büyük ve görülmedik eser. Görülmedik derecede kıymetli
- harika
- Yaradılışın ve imkânların üstünde nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran (şey). Çok büyük bir hayranlık uyandıran, eksiksiz, kusursuz, tam, mükemmel: "Harika fikir doğrusu, kim akıl ettiyse iyi akıl etmiş."- A. İlhan
- harika
- Yaradılışın ve imkânların üstünde nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran (şey)
- harika
- Hayranlık uyandıran
- harika
- Çok büyük bir hayranlık uyandıran, eksiksiz, kusursuz, tam, mükemmel
- hârika
- (Osmanlı Dönemi) imkânların üstünde olan şey, hayret uyandıran, büyük ve görülmedik eser, görülmedik derecede kıymetli
İlgili Terimler
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.